genç-İMO 14. Dönem Konseyi Basın Açıklaması
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7.7 ve Elbistan ilçesinde meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremler, 11 ilimizde (Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Elazığ) büyük bir yıkıma ve can kaybına neden olmuştur. Gerçekleşen depremler sonucunda, resmi açıklamalara göre, 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybederken, 100 binden fazla vatandaşımız yaralanmıştır. Depremin yaşandığı ilk günlerde organize bir çalışma yürütülememiş, kriz merkezi kurulamamış, arama-kurtarma çalışmalarına dahi başlanmamıştır. Bunun yanı sıra 8 Şubat 2023’te sosyal ağlarda bant daraltmasına gidilmiş olması; enkaz altında kalanlardan haber alınamamasına, yardım isteklerinin ve dayanışma çağrılarının cevapsız kalmasına sebebiyet vermiş; halka, yine halk tarafından yapılan yardımları da kısıtlamıştır. Bu durum, bize açıkça atılan adımların bilinçsizce atıldığını, depreme karşı alınması gereken önlemlerin alınmadığını göstermektedir.
Depremlerin 1. yılını geride bırakırken, depremin ilk gününden itibaren devam eden ve yerel halkın; barınma, beslenme, sağlık, hijyen ve eğitim gibi en temel ihtiyaçlarına yönelik sorunlar hala aşılamamıştır. Halen devam etmekte olan eğitim sürecinde, öğrencilerin hasarlı binalardan, görece daha güvenli olduğu iddia edilen binalara taşınması ve bu aşamada meydana gelen aksamalar; barınma ve ulaşım alanında problemleri de beraberinde getirmiştir.
Tarihimize damgasını vuran bu acı depremler, daha öncesinde yaşanmış ve bundan sonra da yaşanacak olan depremlere hazır olmadığımız gerçeğini çok acı bir biçimde gözler önüne sermektedir. 6 Şubat depremlerinin ardından yapılanların, yapılması gerekenlerin yanında zayıf kalması; bugün yine bilimi, planlamayı ve denetimi dışlayan, rant odaklı imar düzeninden vazgeçilerek yeni ve kapsamlı düzenlemelere gidilmesi gerektiğini açıklar. Yapılması gereken hiç şüphesiz, bugüne kadar alınmamış tedbirlerin alınması için derhal harekete geçilmesi, güvenli ve sağlıklı yapılaşma için bilim çevrelerinin, meslek odalarının önerilerinin hayata geçirilmesidir.
6 Şubat Depremleri tanık olduğumuz ilk büyük deprem değildir ve maalesef son deprem de olmayacaktır. Gelecekteki benzer felaketlere karşı alınması gereken tedbirlerin derhal hayata geçirilmesi gerekmekte olup, bu süreçte bilime ve tekniğe dayalı planlamalar yapılarak hareket edilmesini ve yine bu planlamalar doğrultusunda meslek odaları ve onları oluşturan öznelerle ilerlenmesinin daha akılcıl olduğu görülmektedir. Bu noktada hükümete düşen; meslek odalarının tekniği ön plana çıkaran politikalarını benimsemek ve bunlara gerekli ortamı sağlamaktır. Geldiğimiz noktada; sağlam, kararlı ve istikrarlı bir siyasi irade ile kamunun ihtiyaç ve menfaatlerini gözeten bir politik anlayışın gerekliliği kaçınılmazdır.
Tüm süreçleriyle yaşadığımız bu trajedinin üzerinden geçen bir yıl, ardından kaybettiğimiz binlerce can ve bu trajedinin geride bıraktığı psikolojik buhran ile geriye dönüp baktığımızda tarihin tekerrür ettiği bir deprem coğrafyasında yaşayan bizler, tekrarlanan yanlışların ve ihmallerin bilinçli birer tercih olduğunun farkındayız. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha saygıyla anarken, bu bilinçli tercihlerin yol açtığı acıları bir kez daha yaşamamak için hep beraber "UNUTMA UNUTTURMA!" diyoruz.